Hep Haklı Ama Hep Mutsuzsanız

"Siz bakış açınızı değiştirmedikçe, hayat sizi hep haklı çıkaracak."

Biz insanoğlu haklı olmayı pek bir önemsiyoruz. Haklı oldukça kendimizi daha iyi hissediyoruz.

Haklı olmak bir tür zafer duygusu yaşatıyor bizlere. En önemsizinden en ciddisine, kimin haklı olduğuna dair konuşmalara baktığımda, haklı çıkmanın insanları her seferinde bir tür keyif haline soktuğunu görüyorum. Bu keyif hali bazen yüzden geçen belli belirsiz bir gülümseme ile dışa vuruluyor, bazen de tuttuğu takım gol atmışçasına sevinen insanların coşkulu hareketleri ile.

Haklı olmak için bu kadar çabanın mutluluk yaratacağını düşünüyor olabilirsiniz ama ben aynı fikirde değilim. Çoğu insan haklılık tartışmasını kazandıktan sonra yaşadığı kısa bir sevinç dalgasından sonra çoğu zaman önceki keyifsiz bir sinirlilik haline geri dönüyor. Çünkü haklı olmak ele aldığınız durumu değiştirmiyor. Özellikle kurumsal hayatta...

 Çünkü....

 Hayat ancak çakılı kaldığımız yerden baktığımız sürece bizi hep haklı çıkarıyor...

Bakış açımızı yani dünyayı ele alış tarzımızı değiştirmediğimiz sürece bizi hep haklı çıkaracak argümanları topluyor, diğerlerini ya görmüyor ya da görmezlikten geliyoruz. Dolayısıyla bu pozisyonda hep olanca haklılığımızla duruyoruz ama arzu ettiğimiz değişim gerçekleşmediği için yine mutsuzlukla baş başa kalıyoruz.

Aylarca, bazen de yıllarca aynı konularda konuşup dursak ve sonunda karşımızdakini haksız olduğuna ikna etsek bile, haksız çıkardığımız kişi değişime pek hevesli olmuyor. Neden derseniz, haklı olmak bize zafer duygusu yaşatırken onları da bir yenilmişlik duygusuyla baş başa bırakıyor.

 Peki ne yapalım da haklı olduğumuz halde değişimin olmadığı bu ortamda mutsuz olmaktan kurtulalım?

 Benim önerim "acaba........  olabilir mi?"  kalıbını dilimize ve zihnimize yerleştirmek.

 Bu kalıp haklı çıkmaya çalışmak yerine karşıdakinin söylediklerinde bizim göremediğimiz bir şeyler olabileceğine dair bir kapı aralama aracı. Aynı zamanda zihnimizin kendimizi haklı çıkarmak için sarıldığı kalıpları gevşeten, içe bakmak yerine dışa bakmaya cesaretlendiren bir araç.

 "Acaba söylediklerinde bir doğruluk payı olabilir mi?"
 "Acaba benim görmediğim bir şeyi fark etmiş olabilir mi?"
 "Acaba bakış açım yüzünden göremediğim, fark edemediğim bir şey var mı?"

Bu cümleler bakış açımızın bizi hapsettiği yerden kurtulmak, karşıdakine bir şans tanımak, kendimize tazelenmiş ve yeni görüş kazandırmak için bir fırsat sunuyor.

 Sonuç olarak ben şuna inanıyor ve sizi "acaba........olabilir mi?"  kalıbı ile sorgulamaya davet ediyorum.

Haklı olduğunuz halde bir sorun varlığını devam ettiriyorsa, bu size verilmiş bir "bakış açını değiştir" mesajı olabilir. Hayatı, insanları ve kendinizi ele alış tarzınızı sorgulamaya başlar ve "acaba...... olabilir mi?" sorusuna kendinizi haklı çıkarmaya çalışmadan cevap ararsanız büyük olasılıkla daha mutlu olmanın yollarını bulursunuz.

 Sevgiyle Kalın.

İlhan Gülertan
02/2022
Kategori:
Liderlik

DİĞER YAZILARIMIZ

Şimdilik bu kadar!

Yeniliklerden haberdar olmak için e-posta listemize kayıt olabilirsiniz.
Teşekkürler! E-postanıza onay bildirimi gönderildi.
Bir hata oluştu. Sayfayı yeniledikten sonra devam ediyorsa lütfen bizimle iletişime geçiniz.